İçinde olduğumuz modern dünyada, teknolojinin gelişimine bağlı olarak her şey hızla değişmekte. Bu değişimi takip etmek ve ona adapte olmak bile bu kadar zaman alırken onu kontrol etmenin ne kadar zor olacağını hayal etmek hiç zor değil. Ancak bazı isimler yeni dünyada çığır açan kapıları aralamakta oldukça başarılı. Üstelik bunu çoğu zaman imkansız gibi görünen engellere rağmen gerçekleştirmesini biliyorlar. Tıpkı Hal Finney gibi…
Amyotrofik lateral skleroz ya da kısa adıyla ALS, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin yani nöronların kaybından meydana gelen bir hastalık… Bu durum zaman içinde hücrelerin kaybına, kaslarda güçsüzlük ve erimeye yol açmakta. Başlangıçta ellerde veya bacaklarda başlayan bu güçsüzlük, zaman içinde ağız ve dil bölgesine de yayılmakta. Hatta öyle ki hastalığın ilerleyen evrelerinde hasta, solunum yetersizliği bile çekmeye başlamakta. Teknolojinin ve modern tıbbın baş döndürücü gelişimine rağmen ALS’nin hala tedavisi bulunmamakta. Ancak bu hikayede, Bitcoin ile finansı, ekonomiyi, para kavramını kökünden değiştiren Hal Finney’yi bu ölümcül ALS hastalığı bile durdurmakta.
Bitcoin, modern dünyanın ve teknolojinin mükemmel örneklerinden birisi. Tüm dünyadaki “para” kavramına bambaşka bir açı kazandıran Bitcoin ile ekonomi öğretilerinde bir devrim yaşandı.
Bu devrimci ekonominin arkasındaki en önemli isimlerden birisi Hal Finney, dünyanın para akış yönünün değişmesini sağladı. Bitcoin para biriminin öncüsü ve geliştiricisi olarak kabul edilen ve hatta sadece iki kişi arasında gerçekleşmesi mümkün olan Bitcoin işlemlerini tanıtan Satoshi Nakamoto’nun ta kendisi olduğuna inanılan Hal Finney, kripto alanını büyüten en önemli aktörlerden biri. Kripto para alanına kattığı her şeyin yanında hastalığı ile cesurca savaşan, tutkusundan son ana kadar bir an bile vazgeçmeyen Finney, hastalığıyla çürümek yerine yenilikleriyle büyümeyi seçti.
Hal Finney kimdir?
1956’da Coalinga’da doğan Hal Finney, mesleki eğitimini ‘California Institute of Technology’den aldı. Lisansının ardından 1979’da mühendislik doktorasını da tamamladı. Mezuniyetinden bir yıl önce “APh Teknoloji Danışmanları” tarafından işe alınan Finney, başlangıçta yazar kasa yazılımları üzerinde çalışmak üzere görevlendirildi. Daha sonra şirket tarafından geliştirilen video oyunlarının ses efektleri üzerinde çalışan Hal Finney, burada oldukça başarılı bir grafik çizip yenilikler yapmaya başlayınca kısa zaman sonra video oyunlarını bağımsız olarak geliştirmeye ve oyunların dışında başka birçok yazılımlar da yapmaya başladı.
Özellikle, Bausch & Lomb için bir spektrometre tasarımını geliştiren Finney, Hollywood özel efekt evi için bazı yenilikçi kamera kontrol yazılımları da geliştirmeye başladı. Hal, APh için 1986 yılına kadar çalışmaya devam etti. Hal, şifreleme konusundaki sezgisi nedeniyle PGP’nin (Pretty Good Privacy) geliştirilmesinde Phil Zimmermann ile ortak çalışmaya başladı. Daha sonra Phil, 1996 yılında PGP Şirketini kurduğunda hemen ona katılan Finney, 2011’de emekli olana kadar bu organizasyonda kalmaya devam etti.
Yenilikçi fikirler denemekten hiç vazgeçmeyen Finney, Bitcoin’in yaratıcısı olarak tarihe geçen Satoshi Nakamoto’nun ilk Bitcoin transferini alan isim oldu. Bunun yanında Bitcoin’lerin ilk alıcısı da olan Finney, ilk günden öldüğü güne kadar Bitcoin’lerin geliştirilmesine kendisini o kadar adadı ki onun aslında Satoshi Nakamoto olduğu söylentileri çok güçlü bir sav gibi ekonomi dünyasını çalkaladı. Bitcoin hakkındaki düşüncesini ilk kez 2008 küresel finansal krizi sırasında kapalı bir mail grubunda açan Satoshi Nakamoto, bu süreçte eriyen bir kar gibi yavaş yavaş tarihe gömülürken dünya Hal Finney’i konuşmayı hiç bırakmadı.
Satoshi ile Hal arasındaki mail yazışmalarına göre sistemin asıl geliştiricisi Satoshi Nakamoto iken Hal Finney sadece tester olarak gözüküyordu. Yine de Hal’ın aslında Satoshi olduğuna inanan birçok kişi, bunların Hal tarafından izlerini kaybetmek amacıyla oluşturulmuş uydurma mailler olduğuna inanıyordu. Hal’in evinin sadece 3 km ilerisinde Satoshi Nakamoto adında birinin oturduğunun keşfedilmesi ise işleri daha da ilginçleştirdi. Acaba Hal sadece telefon defterinden rastgele bir isim bulup Bitcoin’in yaratıcısı olarak o ismi ortaya atmak mı istemişti? Çünkü o dönemde Bitcoin yaratmakla ilgilenenler Dolar’ın durumunu tehdit eden bir altyapı oluşturdukları için tutuklanmaktan endişe ediyorlardı ve bu sebeple izlerini ve isimlerini saklamak istiyorlardı.
İlk transferinde 10 adet Bitcoin alan Finney, Bitcoin projesinden kısa bir süre sonra ünlü fizikçi Stephen Hawking’in de mustarip olduğu ALS hastalığına yakalandığında tutkusundan vazgeçmek bir yana, ona sımsıkı sarılıp geliştirmek için var gücüyle savaştığı için birçok kişiye örnek olmayı başardı. Ellili yaşlarının başlarına kadar fiziksel olarak formda kalmayı başaran hatta maraton komaya ve aşamalı olarak daha uzun koşular yapmaya bile niyetlenen Finney, tüm hayallerine rağmen hastalığı ile cesurca yüzleşti ve kötüleşen fiziki şartlarına entegrasyonunu gerçekleştirerek buna uyumlu bir yaşam tarzı bile tasarlamayı başardı.
Hastalığı ilerledi ama Hal Finney de yerinde saymadı; yalnızca yüz kaslarını hareket ettirebilir duruma geldiğinde bile bunun bir çözümünü buldu ve göz hareketlerini takip eden bir bilgisayar kullanarak Bitcoin ile ilgili yazılımları geliştirmeye devam etti. Fiziksel durumu ne olursa olsun zihinsel yeteneklerini hiç küçümsemedi; yeni fikirler keşfetmeye ve onları denemeye devam eden meraklı beyni, çalışmayı bırakmayı reddetti. Sonuna kadar kod programlayıp yazmaya ve kendi kendine tahsis ettiği hedefleri gerçekleştirmeye devam etti.
28 Ağustos 2014’te son nefesini veren Hal Finney’in vücudu, Alcor Yaşam Uzatma Vakfı tarafından yönetilen özel amaçlı bir tesiste, istek ve planları doğrultusunda donmuş olarak hala korunmakta. Yaşam boyu verdiği çabasının temsili ve fütüristik bakış açısı ile uyumlu olarak Hal Finney hala ekonomi dünyasının üzerinde varlığını hissettirmeye devam etmekte.
Hal Finney’nin Kripto Dünyası
2007’de Bitcoin’in yaratılmasına yönelik ilk adım atıldığında herkesin konuştuğu isim Bitcoin’in kodunu yazan Satoshi Nakamoto’ydu. Ancak bir süre sonra tüm gözler Hal Finney’e dönmüştü. Kripto dünyasının en gizemli ismi Finney olmasaydı Bitcoin asla ete kemiğe bürünemezdi.
Hal, ilk Bitcoin işlemini gerçekleştirirken kripto para biriminin pratik kullanımı ve gerçek vadeli değeri konusundaki fikrini de sunmuş oldu. Böylece onu gerçeğe dönüştürmeyi sağlarken Bitcoin’leri ilk satın alan kişi olarak şüpheci fikirlere de cevap vermiş oldu. Bu adımın ardından Bitcoin’in orijinalliğini ve kabul edilebilirliğini sağlamak için yazılım boyutunda da faklı projeler üzerinde çalışmaya devam etti.
2009’un sonunda her Bitcoin değerinin 10 milyon ABD Dolarına ulaşacağı fikrine inanan Finney, 2010 yılında, Bitcoins zaten basında ve medyada popüler bir kelime haline geldiğinde, Bitcoin’leri depolamak için ‘çevrimdışı’ bir cüzdan sistemi geliştirdi.
Hal Finney’nin Sanal Dünyası
Hesabını 2007 yılında açan Hal Finney, 10 Ocak 2009’da Bitcoin hakkında attığı ilk tweet ile dikkatleri çekti ve tarihte önemli bir yere sahip olacak yolculuğuna başladı.
Hal Finney 2010 yılında attığı “Bitcoin Running” tweeti ile Bitcoin ile ilgili çok davetkar bir mesaj vermeyi başardı. Burada amaç, Bitcoin’in atak sürecine geçmeye hazırlandığını ve bir küresel ekonomik güç haline dönüşeceğini hissettirmekti.
Finansal analistler, kripto paranın zaman testinden sınıfta kalacağını ve değişime ayak uyduramayacağı için yok olup gideceğini öngördü ancak biz, kripto paranın gücünün her geçen adımda biraz daha artığını deneyimledik. Kripto para, “para”nın gölgesi olmaktan çıktı, artık kendi sistemini yarattı.
“so the possibility of generating coins today with a few cents of compute time may be quite a good bet, with a payoff of something like 100 million to 1! even if the odds of bitcoin succeeding to this degree are slim, are they really 100 million to one against? something to think about…”
Hal Finney
